ELEKTROMANYETİK

….Elektromanyetik dalgaların kaynakları ve yazarları

İçinde yaşamaya çalıştığımız dünyada ne türlü 
tehlikelere karşı savaştığımızı, ya da daha doğru bir deyişle 
savaşamadığımızı  hiç düşündünüz mü? Görebildiğimiz ve 
göremediğimiz tehlikelerin bombardımanı altında  koşuşup 
kendimizi korumaya ve kollamaya çalışıyoruz. 
Gün geçmiyorki gazetelerde, televizyonlarda: Falan yere uçak

düştü, filan yerde sel baskını, çevre kirliliğinden dolayı x gölünde
balıklar ölüyor, trafik kazasında şu kadar araç birbirine girdi bu 
kadar insan hayatını kaybetti, x ülkesinde yanardağ faaliyete geçti, 
köyler boşaltılıyor, Nükleer santralda radyasyon sızıntısı, deprem, 
yangın, ozon tabakasında büyüyen delik, yemek diye yediğimiz 
kanserojen maddeler, dünyayı tehdit eden sera etkisi, hava kirliliği, 
başa çıkamadığımız mikroplar, stres, salgın  hastalıklar. 

Evet hastalıklar; insanoğluna musallat olan hastalıkların adedini 
hiç düşündünüz mü? On,yüz,bin …Bir doktor dostunuza sorun 
bakalım kaç türlü hastalıkla karşı karşıyayız? Ne ise daha fazla 
moralinizi bozmayayım, ama bu yazdıklarımın hangisini reddedebilirsiniz? 
Ve adına medeniyet dediğimiz, hayatımızı kolaylaştıran ve bu işi 
yaparken gizliden gizliye onu tehdit eden teknolojik yenilikler… 
İşte sevgili okurlar; bu gizli tehditin en başında geleni ve maalesef 
çoğumuzun henüz bilmediği ELEKTROMANYETİK KİRLİLİK…

Bu  korkunç canavarın ne olduğu ve nerelerden kaynaklandığı, 
insan hayatını nasıl etkilediği 1999 yılının son aylarında (11 Kasım 1999) 
Ankara'da Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı ile 
Türkiye Bilişim Derneği tarafından yapılan bir sempozyumda ele alındı. 
Çok değerli bilim adamlarının katılarak bildiriler sunduğu bu 
sempozyumda konuşulanları, toplumun her kesimine eldeki imkanları 
sonuna kadar zorlayarak iletmenin bir insanlık borcu olması gerektiğine 
inanarak  sizlere  aktarmak ihtiyacını duydum.

Sunulan bildirilerin içinde zaman zaman toplumun her kesimince kolay 
anlaşılamayacak teknik terimler bulunduğundan, mümkün olduğunca 
herkesi ilgilendiren  ve herkesin  kolayca anlayabileceği bilgileri 
aktarmaya çalışacağım. Bu görevi yaparken, saygıdeğer bilim 
adamlarının hoşgörülerine sığındığımı da belirtmek isterim. 

KİRLİLİĞİ OLUŞTURAN ELEKTROMANYETİK ALANLARI 
NELER YARATIR :
Elektromanyetik (EM) alanları etrafımızdaki tüm akım taşıyan kablolar, 
elektrikli aletler, yüksek gerilim hatları, TV ve bilgisayarlar, TV ve radyo 
antenleri, FM ve TV vericileri, mikrodalga fırınları, mobil telefonlar, 
uydu antenleri, verici antenleri, evlerimizde kullandığımız çamaşır 
makineleri, bulaşık makineleri, buzdolapları, mikrodalga fırınları, 
saç kurutma makineleri, elektrikli traş makineleri, elektrikli ısıtıcılar, 
tıbbi cihazlar. EM dalga yayıcıları bu kadarla da bitmiyor. 
Bizler görünür ışığın titreşiminden biraz daha az titreşimli 
IR (Infrared, Kızılötesi)  EM radyasyonu yapıyoruz yada EM dalga 
yayıyoruz ve canlılığımız devam ettikçe IR radyasyon yayacağız. 
Vücudumuz, besinleri  yakmakla oluşan ısıyı, vücut sıcaklığını 37C'de 
sabit tutmak için sürekli etrafa yaymak zorundadır. Bunu IR radyasyonla 
yapar.  Evrimleşen insan için çevre doğal alanları teknolojik gelişme 
ile bozulmuştur. Teknolojinin bize sunduğu  yaşamımızı kolaylaştıran 
tüm aletler (cep telefonu, bilgisayar, televizyon, elektrikli ev aletleri, 
uydu antenler, kablolu iletişim sistemleri  vs.) bu uyumu bozmaktadır. 
Çünkü bu aletlerin EM alanları, insan vücudundaki EM alanlardan ve 
doğal çevre alanlarından çok daha fazladır. Örneğin, günlük hayatta 
ev ve işyerlerinde kullandığımız buzdolabı, bulaşık makinesi, kurutma 
makinesi, TV, bilgisayar, elektrikli ısıtıcı, ütü, mikser, mutfak robotu,
floresan lamba, elektrikli traş makinesi, saç kurutma makinesi, elektrikli 
battaniye gibi aletlerin manyetik alanları 1mG (miligaus) – 25 G arasında 
değişmektedir. En fazla magnetik alana 25 G ile saç kurutma makinesi,
5 -10 G ile elektrikli traş makinesi ile floresan lamba sahiptir.

Renkli TV ve bilgisayar monitörünün magnetik alanı 1-5 G arasındadır. 
Bugün dünyada milyonlarca cep telefonu kullanılmaktadır. Bu nedenle 
çok küçük bir sağlığa zararlı etkinin varlığının bile önemsenmesi 
gerekliliği ortadadır. Özellikle cep telefonlarının kullandığı frekanstaki 
EM alanın 1993 yılında Belçikalı bilimciler tarafından P53 geninde 
hasara yol açtığının gösterilmesi, ayni frekansın (2.45 GHz)  farelerde 
beyin lezyonu  oluşturduğunun Washington Üniversitesinde (1995) 
gösterilmesi, WHO  EMF projesi başkanı M. Repacholi’nin  cep 
telefonu frekansının farelerde lenfomaya  neden olduğu bulgusunun 
yayınlanmasının  WTR (Wireless Technology Research)  tarafından 
reddedilmesi, Motorola adına araştırma yapan ünlü Biyofizikçi 
Rose Adey’in araştırma sonuçlarını kabul etmeyen  Motorola’nın 
kendisiyle bilimsel  çalışmaları durdurması, yalnızca Fransa’da son 
bir yılda  her iki cinste de  beyin tümörü sayısında  %31 artış görülmesi 
bize sunulan kaynakları  sınırsız ve sorumsuz kullanamayacağımıza 
ilişkin önemli göstergelerden yalnızca birkaçı. 


Cep telefonu kullanımı, yüksek gerilim hattı ve baz iztasyonu 
kurulmasındaki hızlı artışın kanser, başağrısı ve hafıza kaybı dahil 
olmak üzere sağlığa olumsuz etkilerine ilgi artmıştır. Bu ilgi karşısında 
Dünya Sağlık Örgütü, 10 yıl sürecek olan ve 44 ülkenin katıldığı 
Uluslararası Elektromanyetik Alan Projesi ( World Health Organisation,
International Electromagnetic Field Project) ‘ni 1996 yılında başlatmıştır.
Bu projeyi aralarında EC, ILO, NATO’nun da bulunduğu 8 Uluslararası 
kuruluş ile 8 Araştırma Laboratuarı  ve Merkezi desteklemektedir. (Cep
telefonları ile ilgili çok daha detaylı bilgiler ileride verilecektir)

 

1 2 3 4 5 6 7 8

Design By Tasarimotesi.com